Evet efennim bugünün istişare si de kaleciler hakkında …
Bilindiği üzere henüz geçen Salı 8 adet gol yemişti Hakan Arıkan. Kendisinin tabiki mazeretleri var, bir kere 3 yıl önceye kadar defans oynuyormuş, kalecilik kariyeri yeni diyebiliriz. Sonra Hava soğukmuş, top ıslakmış, kayıyomuş, ondan sekiyormuş, klavye yağlıymış mouse kaçıyormuş…. Herneyse efem, biliyoruz ki ingilizlerden 8 yemek aynı zamanda bir milli anane haline gelmiştir. Vaktiyle ilk 8 liği (1 8′lik = 1 Byte olduğuna göre 1 Byte yemiş de diyebiliriz) yiyen Yaşar da üzgündü, ve bu gollerin yenmesinde hatasının olmadığını söylemişti, Sonradan Fatih Uraz‘da 8 yemişti ve yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyor demişlerdi. Bu enstantane yi hepimiz biliriz.
Üniversitede okurken Fatih Uraz ile tanışmış ve halı saha da oynamışlığım da vardır Tabii o zaman orta sahada oynamıştı, bayaa da iyi oynuyordu vesselam. Belki oda eskiden başka bir mevkide oynarken kalifiye istihdam açığı nedeniyle kalecilik mevkiine göçmüştür.
Şimdi bir deyim vardır kedi kaleci diye, bir kalecinin kedi olabilmesi için gereken vasıflar neler olabilir.
- Uçan kaçan topları tutması.
Hakan arıkan burada tutma kısmını kaçırmış ki hepsini sektiriyor. Yani teorik olarak kaçan topları tutmuyon, tutamadığı topları kaçırıyor. Topun sektiği yetmiyor arada kendi de sekmeye çalışıyor. Çok çalışmak lazımm çok.
- Avını görüp rotasını tahmin ederek yer tutması.
Hakan da bu konuda da sıkıntısal semptomları olduğu aşikar. Avını gördüğünde rotasını tayin etmek yerine, rotasını izliyor sonrada filelerle buluşan topu görünce tekbir alır gibi ellerin yanaklarına koyveriyor. Koyver gitsin kasma canım …
- Çevik reflexlere sahip olması, ve bunları doğası gereği mükemmel kullanması.
Hakan’ın reflexleri iyi ama sektirdiği topun ardından yerden zıplamaktan öte gidemedi.
- Çevre enstrümanları amacına uygun kullanması.
Bu kaleci dilinde defansı iyi yönetmesi devamlı haberleşmesi demek olur heralde; kaldı ki Hakan’ın defans ile muhabbeti de pek içaçıcı değil. Devamlı muhabbet eksiğinden gol yiyoruz Bkz.: toramanın uzaklaştırmaya çalışıp rakip forvete çarptırdığı topun filelerle buluşması kaynaşması olayı.
- Dokuz (9) canlı olması.
Hakana sekiz kere vurdular çöktü, sonraki maça Rüştü çıktı.
Şimdi elimizdeki bilgiler ışınğında Hakan Arıkan‘ı incelediğimizde, ona kedi kaleci diyemeyeceğimiz ortaya çıkıyor. Peki ne kaleci diyebiliriz, işte futboliz farkı ile yenşi bir kaleci türünü ortaya çıkarıyoruz. Topları eliyle kontrol edemeyen, devamlı sektiren, yeden yere köşeden şöşeye zıplayan ve seken, golun ardından uzun diliyle konuşan bağıran ağlayan, tüm toplara rakibe yada saha dışına atan bu kaleci türüne karakteristik özelliklerinden dolayı Kurbağa Kaleci diyebiliriz. Lakabı hayırlı uğurlu olsun.
Anasayfa 